KitaplığımMüfredatKamplarKahootKanallarımız
Üye Girişi →
  • Hakka adanmis bir hayat

    Hakka adanmis bir hayat

    Fikret Kaplan

    İnanan insanlar üzerine atılan cahil, geri kalmış, dünyayla entegre olmayan olumsuz imajı, Bahçıvan, başlattığı Hizmetle bizzat düzeltti, temize çıkardı. Gerçek Müslümanın bir karıncayı bile incitmeyecek hassasiyete sahip olduğunu Hazreti Muhammed Aleyhissalatü Vesselam’ın şahsında bütün dünyaya ilan etti. Müslümanların herhangi bir korku ve önyargıya kapılmadan modern dünyayla her türlü bütünleşmeyi başarabileceği bir model gösterdi. İslâm’ın moderniteyle ve bilimle hiçbir probleminin olmadığını kendisinden örneklerle ortaya koydu. Hedefsiz, gayesiz ve ufuksuz yaşayan gençliğe bir ufuk kazandırdı. Batı’ya İslâm’ın müspet ve gerçek taraflarını gösterecek, küreselleşmeye katkıda bulunacak ve dünyanın her köşesindeki insanlarla temasa geçecek, son derece eğitimli ve sorumluluk sahibi, küresel bir ufka sahip ‘Altın bir nesil’ yetiştirdi. Bahçıvan’ın fedakârlıkları dilden dile, gönülden gönüle hep dolaşıyor…Peki neydi bu ruh hali? Buhranlar içinde kıvranan nesillere çok yüce hedefler gösteren ve o istikamette motivelerini artırıp aşkla şevkle onları insanlığa hizmete yönlendiren Fethullah Gülen Hocaefendi kimdi?

  • Hocaanne

    Hocaanne

    Şemsinur Özdemir

    Refia Hanım, sadece M. Fethullah Gülen Hocaefendi gibi bir âlimin annesi olması yönüyle değil, inandığı gibi yaşama ve yaşatma gayretlerinden dolayı kendi başına tanınmayı hak eden bir karakterdi. Anne babasının özenerek yetiştirdiği, Osmanlı Devleti’nin son dönemi ve Kurtuluş savaşı yıllarının mahrumiyet ortamına göre iyi bir eğitim ve terbiye verdiği Refia Hanım, evlenip geldiği Korucuk Köyü’nün ‘büyük ablası’ olmuştu. Ailenin ‘büyük gelini’, evlatlarının ve torunlarının ‘ana’sıydı. Yaşadığı köylerde Kur’an ve dini hayat dersleri verdiği talebelerinin ‘hoca’sı; 1970’li yıllardan itibaren de Hizmet Hareketi’nin gönüllü hanımlarının tespitiyle artık herkesin ‘Hocaanne’siydi.

  • Hz. Aişe - Mü'minlerin en Mümtaz Annesi

    Hz. Aişe - Mü'minlerin en Mümtaz Annesi

    Dr. Reşit Haylamaz

    Âişe Validemiz’in annelerimiz arasındaki konu- mu çok farklıdır; zira o, din adına hizmet etmeye ihtiyaç duyulan Medîne yıllarında, Resûlullah’ın yanında yer alan husûsî bir vezirdir ve bu yönüyle o, Medîne döneminde akla gelen ilk isimdir. Husûsî bir donanıma sahiptir ve Allah ona, misyonunu eda adına müthiş bir zekâ lutfetmiştir. Duyduğunu ol- duğu gibi kabullenmeyen, onu Kur’ân ve Sünnet’in kıstaslarına göre sorgulayan bir fıtratı vardır. Kulağı vahiyde, gözü ise istikbaldedir. Ayaklarını sapasağ- lam bastığı yerde o, Saâdet Asrı ile istikbali birbiri- ne bağlayan muhteşem bir köprü gibi durmaktadır. Onun bulunduğu yerde ayrı bir canlılık vardır; atmosferine girenler, vahyin insibağıyla boyan- dıklarını hisseder, Resûlullah’ı (sallallahu aleyhi ve sellem) ziyaret etmişcesine bir heyecan ve canlılıkla geri dönerlerdi. Dün olduğu gibi bugün de yerini belirleyeme- yenlerin Annemiz üzerinden dine dil uzatmaya çalıştığı bir dönemi, maalesef yine yaşıyoruz. Zi- hinlerin kirli, bakışların bulanık ve kitlelerin de muhâkemesizliğin kurbanı olduğu böyle bir dö- nemde “Âişe Validemiz”, ehl-i insaf ve vicdanı yeni- den sırat-ı mustakîme davet ediyor. Elinizdeki bu kitabın, sözü edilen dave

  • Hz. Ebubekir (ra)

    Hz. Ebubekir (ra)

    Dr. Reşit Haylamaz

    Biz sadakati ondan öğrendik. Bir Peygamber’e dost olmanın ne bedeller ve güzellikler sunduğunu… “Biz cömertliği ondan öğrendik. Koca bir servetin yeri gelince hakikati duyurmak için göz kırpmadan feda edilebileceğini… Biz dostluğu ondan öğrendik. Canı pahasına, Allah’ın elçisine tehlikeli bir yolda eşlik edip O’nun için kendini yılanlara karşı siper edilebileceğini… Ondan öğrendik. Hz. Ebubekir, neden Efendimiz’in en yakın dostuydu, merak ediyor musunuz? O halde onu anlatan bir kitabı okumanın vakti gelmiş demektir.

  • Kısa Surelerin Tefsiri

    Kısa Surelerin Tefsiri

    Prof. Dr. Davut Aydüz

    Bu çalışmada Fâtiha Sûresi ve Duhâ Sûresi’nden Nâs Sûresi’ne kadar olan kısa sûreler tefsîr edilmeye çalışılmıştır. Âyetlerin açıklanmasında Taberî, Zemahşerî, Râzî, Kurtûbî, Nesefî, İbn Kesîr, Suyûtî, Âlûsî, Elmalılı, Seyyid Kutub, Sâbûnî, Süleyman Ateş, Hayrettin Karaman ve arkadaşlarının yazmış olduğu tefsirlerden istifade edilmiştir. Mezkûr tefsirlerden istifade edildiği için her defasında dipnotta bu tefsirler zikredilmemiştir. Zikredildiğinde de cilt ve sayfa numarası verilmemiştir çünkü cilt ve sayfa baskıdan baskıya değişmektedir. Yalnız hadislerin ve sebeb‐i nüzûl haberlerinin kaynakları verilmeye çalışılmıştır. Kitabın sonunda yer alan Muavvizeteyn hakkında ise kaynaklar tamamen verilmiştir. Âyetlerin meâlleri verilirken de Prof. Dr. Suat Yıldırım Bey’in Kur’ân-ı Hakîm ve Açıklamalı Meâli’nden istifade edilmiştir.

  • Şefkat Günesi (sav)

    Şefkat Günesi (sav)

    Resit Haylamaz

    Bu iş, teoriden ibaret değil; uygulaması ortada! Demek ki olabiliyor! Bu işin nasıl gerçekleştiği aşikâr, metodu da belli! Öyleyse bundan sonrası size emanet; alın bu davayı, yeryüzünde hiçbir ev hiçbir çadır kalmayıncaya kadar dünyanın her yerine siz taşıyın!” Allah Resulü’nün (sallallahu aleyhi ve sellem) Arafat’ta verdiği bu mesajı pek iyi kavrayan ashâbı dünyanın dört bir yanına dağıldı. Bugün nerede onun adına bir hareketlilik varsa, o gün oralara kadar giden sahabenin bereketidir! Bu yol, Peygamber ve ashabının yoludur; En katı kalpleri bile ısıtan Şefkat Güneşi’nin emanetidir! Hedefi, her gönle girmektir; Gönüller fethi ancak bu yolla mümkündür! Nasıl yürüneceğini gösteren O’dur; Mücerrebdir! Ancak sabır.. metanet.. fedakârlık.. îsâr.. sebat ister! Peygamberlerin yürüdüğü şehrahtır; Meyvesi, rahmet-i Rahman ve dar-ı cinân; Kût-u gıdâsı, sohbet-i cânân; Neticesi, makbûl-ü ins ü cândır! Bu yolun yolcularına binler selâm

  • Küçük Sözler

    Küçük Sözler

    Bediüzzaman Said Nursi (ra)

    KÜÇÜK SÖZLER (ORTA BOY) Risale-i Nur Külliyatından Sözler kitabından bazı kısımları içeren kıymettar bir eserdir. Sözler’in tamamı 33 bölümden oluşmaktadır, Küçük Sözler’de bunlardan 10 tanesi yer almaktadır. Birinci Söz: بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ ‘in çok esrar-ı mühimmesinden bir sırrını güzel bir temsil ile tefsir eder. Ve “Bismillah” ne kadar kıymettar bir şeair-i İslâmiye olduğunu gösteriyor. İkinci Söz: اَلَّذ۪ينَ يُؤْمِنُونَ بِالْغَيْبِ mealinde ve iman hakkındaki âyetlerin mühim bir sırrını, gayet makul bir temsil ile tefsir eder. Üçüncü Söz: يَٓا اَيُّهَا النَّاسُ اعْبُدُوا âyetinin mealinde ve ubudiyet hakkındaki âyetlerin mühim bir hakikatini, mantıkî bir temsil ile tefsir ediyor. Dördüncü Söz: اِنَّ الصَّلٰوةَ كَانَتْ عَلَى الْمُؤْمِن۪ينَ كِتَابًا مَوْقُوتًا âyetinin mealinde ve namaz hakkındaki âyetlerin mühim bir sırrını, gayet makul ve mantıkî bir temsil ile tefsir ediyor. Zerre miktar insafı bulunanı teslime mecbur ediyor. Beşinci Söz: اِنَّ اللّٰهَ مَعَ الَّذ۪ينَ اتَّقَوْا وَالَّذ۪ينَ هُمْ مُحْسِنُونَ âyetinin mealinde ve takva ve ubudiyet hakkındaki âyetlerin ve vazife-i ubudiyet ve takvanın mühim bir sırrını gayet güzel bir temsil ile tefsir ediyor. O tefsir herkesi ikna ediyor. Altıncı Söz: اِنَّ اللّٰهَ اشْتَرٰى مِنَ الْمُؤْمِن۪ينَ اَنْفُسَهُمْ وَاَمْوَالَهُمْ بِاَنَّ لَهُمُ الْجَنَّةَ âyetinin mealinde ve nefis ve malını Cenab-ı Hakk’a satmak hakkındaki âyetlerin gayet mühim bir sırrını tefsir etmekle beraber, nefis ve malını Cenab-ı Hakk’a satanların beş derece kâr içinde kâr ve satmayanların beş derece hasaret içinde hasaret kazandıklarını, gayet mukni bir temsil ile tefsir ediyor. Hakikate karşı mühim bir kapı açıyor. Yedinci Söz: يُؤْمِنُونَ بِاللّٰهِ وَ الْيَوْمِ الْاٰخِرِ ۝ اِنَّ وَعْدَ اللّٰهِ حَقٌّ فَلَا تَغُرَّنَّكُمُ الْحَيٰوةُ الدُّنْيَا وَلَا يَغُرَّنَّكُمْ بِاللّٰهِ الْغَرُورُ âyetinin mealinde ve “İman-ı Billah ve’l-yevmi’l-âhir” ve hayat-ı dünyeviye hakkındaki âyetlerin mühim bir sırrını gayet makul bir temsil ile tefsir etmekle beraber, ehl-i gaflet hakkında dünyanın ne kadar dehşetli; ve mevt ve ecel, ne kadar müthiş; ve acz ve fakr, ne kadar elîm olduğunu ve ehl-i hidayet hakkında hayat-ı dünyeviyenin içyüzü, ne kadar güzel; ve kabir ve ecel ve acz ve fakr, nasıl birer vesile-i saadet bulunduğunu gayet kat’î bir tarz ile ispat eder. Saadet-i dâreyne giden yolu gösterir. Sekizinci Söz: اَللّٰهُ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا هُوَ الْحَىُّ الْقَيُّومُ ve اِنَّ الدّ۪ينَ عِنْدَ اللّٰهِ الْاِسْلَامُ âyetlerinin mealinde mahiyet-i dünya ve dünyada mahiyet-i insan ve insanda mahiyet-i din hakkındaki âyâtın mühim bir sırrını (Suhuf‑u İbrahim’de aslı bulunan) güzel ve parlak bir temsil ile tefsir etmekle beraber, dünyanın mahiyetini ve dünyadaki ruh‑u insanı ve insandaki dinin kıymetini göstermekle beraber, dinsiz insan en bedbaht mahluk olduğunu ispat etmekle ve şu âlemin tılsımını açan ve ruh‑u beşeri zulümattan kurtarmak çarelerini göstermekle beraber, gayet latîf ve güzel bir muvazene ile fâsık olan bedbaht adamın müthiş vaziyetini, salih olan bahtiyar adamın saadetli vaziyetini gösteriyor. Dokuzuncu Söz: فَسُبْحَانَ اللّٰهِ ح۪ينَ تُمْسُونَ وَح۪ينَ تُصْبِحُونَ ۝ وَلَهُ الْحَمْدُ فِى السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ وَعَشِيًّا وَح۪ينَ تُظْهِرُونَ âyetinin mealinde ve beş vakit namaz hakkındaki âyâtın gayet mühim bir sırrını beş nükte ile tefsir etmekle beraber, malûm olan beş vakit namazın o vakitlere hikmet-i tahsisini o kadar güzel ve şirin bir tarzda beyan ediyor ki zerre miktar şuuru bulunan bir insan, bu cazibedar hikmet ve parlak hakikate karşı teslime mecbur olur. Ve cesed-i insan havaya, suya, gıdaya muhtaç olduğu gibi ruh‑u insan da namaza muhtaç bulunduğunu gayet kat’î bir surette beyan eder. Yirmi Birinci Söz’ün Birinci Makamı: Namazın o kadar güzel bir tarzda kıymetini ve faydasını gösterir ki en tembel ve en fâsık adama dahi namaza karşı bir iştiyak verir ve gayrete getirir.

  • Gençlik Rehberi

    Gençlik Rehberi

    Bediüzzaman Said Nursi (ra)

    "Gençlik hiç şüphe yok ki gidecek" der Bediüzzaman ve ekler: "Yaz güze ve kışa yer vermesi; gündüz akşama ve geceye değişmesi kat'iyetinde, gençlik dahi ihtiyarlığa ve ölüme değişecek." Peki nice hayallere beşiklik eden, ömrün bu tatlı mevsimini ve sahip olunan güzellikleri sonsuz kılmanın bir çaresi yok mu? Elbette var! * Madem her güzel, güzelliğini sever ve elinden geldiği kadar muhafaza etmek ister ve bozulmasını istemez... * Eğer o fâni ve geçici gençliğini iffetle hayrata istikamet dairesinde sarf etse, onunla ebedî, bâki bir gençliği kazanacağını bütün semâvî fermanlar müjde veriyorlar... * Eğer o güzelin zerre miktar aklı varsa, bu güzel ve parlak ve ebedî neticeyi elinden kaçırmayacak... (Bediüzzaman) Risale-i Nur'dan Gençlik Rehberi, zaman ihtiyarladıkça gençleşen Kur'an'ın hakikatleri ışığında ebedî bir gençlik kazanmanın yolunu gösteriyor.

  • Sorularla Açılan Kapılar 2

    Sorularla Açılan Kapılar 2

    Muhittin Küçük

    • Allah, milyonlarca melek kendisine ibadet edip dururken insanı niçin yaratmış? • Şeytan hiç iyilik yapmış mıdır? • Allah, neden insanların kalbine imanı doğrudan yerleştirmeyip de onları imtihandan geçiriyor ve bunun sonucunda bir kısmını cehenneme atıyor? • Öğrenci olarak derslerimizden dolayı ibadet etmeye zaman ayıramayabiliyoruz, ne yapmamız gerekli? • Dünyada nelerle imtihan oluyoruz? • Cinler insanların hayatına müdahale edebilirler mi? Edebilirlerse bunu insan kılığına girerek mi yaparlar? • “Hidayet Allah’tandır.” deniyor. Öyle ise bizim günahlardan kaçınmamızın ve hayır yolundaki çabamızın ne anlamı var? • Şeytan neye benzer, dünyada hiç görülmüş mü? Onun şerrinden nasıl korunabiliriz? • Allah kimleri hidayet eder, kimleri hidayete erdirmez? • Bazıları, “Allah bizi, bize sormadan yaratmış ve yanlış yapanları da cezalandıracak. Belki ben insan olmak istemiyordum. Öyle ise benim suçum ne?” diye soruyor. Bunlara nasıl cevap verebiliriz? • Anne ve babamız istemediği için oruç tutmasak sorumlu olur muyuz? • Dinimizi çok seviyoruz, fakat bazen istemeden aklımızdan kötü düşünceler geçiyor ve buna engel olamıyoruz. Bu günaha girer mi?

  • Bir Gönül İnsanı

    Bir Gönül İnsanı

    Av. Emre Eren

    Fethullah Gülen Hocaefendi’ nin çocukluk yıllarını, tahsilini, yaşamını anlatıyor.

  • Niçin İbadet Etmeliyiz?

    Niçin İbadet Etmeliyiz?

    M. Fettah Resuloğlu

    * İman Esasları * Temel İlmihâl Bilgileri * Niçin Kur 'ân Okumalıyız? * Niçin İbadet Etmeliyiz? * Nasıl Namaz Kılmalıyız? * Efendimizin Ahlâkı ve Kulluğu * Sahabenin Peygamber Sevgisi * Âlim, Veli/Evliya, Müctehid, Müceddid ve Kulluk Hayatları

  • Sonsuz Nur 1

    Sonsuz Nur 1

    Fethullah Gülen

    Sonsuz Nur, duygu , düşünce, ilim, mânâ ve ruhta insanlığın görüp göreceği en muhteşem medeniyetin kurucusu, varlığın manası ve özü, yaratılış ağacının çekirdeği ve meyvesi, insanlığın iftihar tablosu Rahmet Peygamberi'nin en büyük Nebi ve Resul olmasının yanında O'nu (s.a.s.) en mütevazi kul; dost ve düşmanın ittifakıyla, hem bir devlet adamı, hem yenilmez bir komutan, hem en büyük bir terbiyeci ve kılavuz, hem en büyük bir düşünce insanı olarak "İnsanlardan bir insan" olma hususiyetiyle günümüz nesillerine tanıtıyor.

  • Sahabe-i Kiram

    Sahabe-i Kiram

    İbn Hacer el-Askalani

    İbn Hacer el-Askalânî’nin kırk yılda yazdığı el-İsâbe fî temyizi’s-sahâbe İslam ilimler tarihinde sahabe bilgisi konusunda telif edilen kitapların zirvesidir. Gerek dayandığı kaynakların zenginliği ve gerekse izlediği özgün telif yöntemi esere haklı bir şöhret ve otorite kazandırmıştır. Eserde sahâbîlerin tam adı, soyu, kabilesi, aşireti, doğum ve ölüm tarihi belirtilmekte, kişilerin sahâbî olduğunu ortaya koyan yönleri çeşitli kaynaklardan bilgiler eşliğinde verilmekte ve nihayet bu zatların hadis ilmindeki yeri ve önemi ortaya konmaktadır. İsâbe ansiklopedik bir “Ashâb-ı Kirâm’da Kim Kimdir?” kitabıdır. Eser 4 ciltlik yeni neşriyle okurun istifadesine sunulmuştur.

  • Gözümü Haramdan Nasıl Korurum?

    Gözümü Haramdan Nasıl Korurum?

    M. Yusuf Güven

    Gözümüz ile ilgili mübtela olduğumuz bir rahatsızlıkta doktorun bize “Bundan sonra hiç güneşe bakma!” veya “filanca yemeği yeme” demesi ve arkasından “yoksa gözlerinden olursun” diye tavsiyesini bitirmesi neticesi ne yaparız? Göz nimetini kaybetmenin verdiği korku ile doktorun tavsiyelerine harfiyyen uymaya çalışırız. Değil mi? Şimdi düşünelim. Ruhumuzu, dinimizi, Allah ile olan irtibatımızı etkileyecek ve insanı Rabbinden uzaklaştıracak manzaralara bakmaktan bizleri men eden bir doktor değil de bizzat o gözü yaratan ve bize veren Rabbimiz ise o zaman ne yapmalıyız? Düşünelim ve bir bakmada batmamanın yollarını arayıp bulmaya çalışalım. Elinizdeki çalışma bu yolda genç kardeşlerimize bir nebze yardımcı olursa, kaleme alınma gayesini yerine getirmiş olacaktır

  • Namaz Aşıkları

    Namaz Aşıkları

    Ali Balkan

    -Namazı gözünün nuru olarak Peygamberimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) onu nasıl eda ederdi? • Cennette kendisiyle beraber olmak isteyen sahabiye Efendimiz neyi tavsiye etmişti? • Mübarek ayakları şişip kan toplayacak kadar takipa tutkun olan Efendimiz'e "Niçin?" diye sorduklarında ne cevap sözleşmesi? Sahabe Allah Resülü'nün namazını nasıl tarif etmişti? • Günde yüz rekâtla bin rekât arasında kılacak kadar namaza istekleri olanlar kimlerdi? • Yıllar boyunca yatsı namazının abdestiyle sabah namazını kılan Hak dostları kimlerdi? • Ta'dil-i tanımak üzere namaz kılmaktalar nelere dikkat ederlerdi? • Yetmiş sene boyunca tek bir rekâtı bile kazaya kalan kişi kimdi? • Namazlarını hangi keyfiyette kılan mü'minler kurtuluşa ereceklerdir? • "Mescit güvercini" olarak sınıflandırılacak derecede namaza âşık olan insan kimdi? • Karda-kışta, yangında, hasta değişen namazlardan taviz vermeyecek derecede namaz tutkunu olan insanlar kimlerdir? • Namazda okudukları âyetlerin haşyetinden hıçkırıklara boğulan, bayılan vevefat eden insanlar kimlerdi? • Ahmed İbn Hanbel gecesini teheccüdsüz bir şekilde geçiren ilim masalına ne söyledi? • Komada iken bile namaz ihtarıyla kendine gelen namaz âşığı sahabi kimdi? • Hazreti Mevlâna'nın namazı nasıldı? • Talebelerine göre Hazreti Bediüzzaman'ın namazı nasıldı? • M. Fethullah Gülen Hocaefendi'nin namaza olan tutkusu nasıldır? Yakıt ve "Benim namaz-larımda onların namazlarına benzin" alabileceğinizi bilmek önemlidir. isteyenler! Bu kitap sizin için...

  • Otostopçunun Galaksi Rehberi

    Otostopçunun Galaksi Rehberi

    Douglas Adams

    Galaksinin Batı Sarmal Kolu’nun bir ucunda, haritası bile çıkarılmamış ücra bir köşesinde, gözlerden uzak, küçük ve sarı bir güneş vardır. Bu güneşin yörüngesinde, tamamıyla önemsiz ve mavi-yeşil renkli, küçük bir gezegen döner. Gezegenin maymun soyundan gelen canlıları öyle ilkeldir ki dijital kol saatinin hâlâ çok etkileyici bir buluş olduğunu düşünürler. Bu gezegenin şöyle bir sorunu vardı: Üzerinde yaşayan halkın büyük bölümü çoğu zaman mutsuzdu. Bu sorun için pek çok çözüm önerilmişti, ama bunların çoğu genellikle yeşil renkli küçük kâğıt parçalarının hareketleriyle ilgiliydi. Bu da tuhaftı, çünkü aslında mutsuz olanlar yeşil renkli küçük kâğıt parçaları değildi. Bu nedenle sorun varlığını sürdürdü; halkın çoğunun durumu kötüydü ve onların büyük bölümüyse sefildi, dijital kol saatleri olanlar bile. Her şeyden önce, ağaçlardan inmekle büyük bir hata ettiklerini düşünenlerin sayısı gün geçtikçe artıyordu. Yaklaşık iki bin yıl sonra, bir perşembe günü korkunç, aptal bir felaket meydana geldi. İşte bu kitap o felaketin doğurduğu bazı sonuçların öyküsüdür. Üstelik unutulmaması gereken şu ki: Dizinin daha ilk kitabındasınız ve yine bir perşembe yaklaşıyor, hafta sonuna az kaldı.